in

Gelecek 10 yılda teknolojik risklerin şiddeti artacak

Yeşim Aksüt

Marsh Türkiye CEO

Küresel Riskler Raporu’nun stratejik ortaklarından olan Marsh, Siber Güvenlik Farkındalık ayında siber risklerin önemine dikkat çekiyor. Küresel Riskler Raporu’na göre; bir önceki yılın sonuçlarıyla paralel şekilde yüzde 39’luk oranla siber saldırılar kamu ve özel sektör tarafında ilk üç endişe arasında yer alıyor. Raporun bir başka sonucuna göre, rızaya dayalı olmayan ‘deepfake’ (yapay zeka veya makine öğrenmesi tekniklerini kullanarak oluşturulan sahte veya manipüle edilmiş bir video veya ses kaydı) video veya borsa manipülasyonu gibi yeni suç sınıfları da artış gösterecek.

Marsh Türkiye CEO’su Yeşim Aksüt, “Yüksek ve düşük gelirli ülkeler arasındaki dijital uçurum, bu teknolojilerin sağladığı faydaların ve risklerin dağılımında belirgin bir eşitsizliğe yol açacak. Teknolojik açıdan savunmasız olan ülkeler ve topluluklar, ekonomik üretkenlik, finans, iklim, eğitim ve sağlık hizmetleri gibi alanlarda istihdam yaratımını etkileyen turbo şarjlı yapay zeka atılımlarından dijital olarak izole edilerek daha da geri kalacak” dedi.  

2024 Küresel Riskler Raporu’, siber güvenlik açıklarının artışını ve gelişmiş teknolojilerin kötüye kullanımını içeren önemli bulgular sunuyor. Küresel Riskler Raporu’na göre; giderek daha güçlü hale gelen genel amaçlı yapay zeka teknolojilerinin kontrolsüz bir şekilde yayılması, önümüzdeki on yıl içinde ekonomileri ve toplumu radikal bir biçimde yeniden şekillendirecek.

Raporun vurguladığı riskler arasında, yapay zekanın gelişmesiyle birlikte yanlış bilgilendirme ve dezenformasyonun siber güvenlik alanında yarattığı tehditler yer alıyor. Son yıllarda dijitalleşmenin hızlanması, bireylerin ve kurumların siber saldırılara karşı daha savunmasız hale gelmesine neden oluyor. Aynı zamanda devletler içinde büyük tehdit oluşturuyor.

Gelişen teknolojiler, siber saldırıları daha erişilebilir hale getirirken, organize suç grupları da bu yeni araçları kullanarak daha karmaşık ve riskli iş modellerine geçiş yapıyor. Bu durum, bireyler ve şirketler için ciddi riskler yaratırken, hükümetlerin otoritesine meydan okuma ve devletlerin bölgesel kontrolünü tehdit eden şiddet olaylarına yol açma potansiyeline de sahip. Gelecek 10 yıllık zaman diliminde teknolojik risklerin şiddetinin artması bekleniyor.